Çay Endüstrisinin Karşılaştığı Zorluklar

03 Kasım 2014

Çay 2030 projesi Aralık 2012 ve Şubat 2013 yılları arasında çay endüstrisindeki farklı organizasyonların yüzleştiği zorluklar ve fırsatlar gibi konular üzerinde bir araştırma yaparak çay endüstrisini etkileyen faktörleri sıraladılar. Bu araştırmalar doğrultusunda çay endüstrisinde uzman olan 42 kişiyle görüşme yapıldı ve bu görüşmeler masa başı araştırmalarıyla desteklendi. Tartışmalar ekonomik, politik, teknolojik trendler, yeni iş modelleri gibi konuları içermektedir.

Çeşitli organizasyonlarla ve çay endüstrisinin uzmanlarıyla yapılan görüşmelere göre birbirinden farklı birçok faktör çay endüstrisinin geleceğini önemli derecede etkileme potansiyeline sahip. Bu zorlukları çay endüstrisini etkileme derecesine göre 10 başlık altında sıralayabiliriz.

1.Nüfus Değişikliği: 2050 yılında Dünya nüfusunun 9.6 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünyaya gelecek sonraki milyar insan arasında çoğunluğu Afrika, Güney Asya’da doğacağı öngörülüyor. Peki çay için öneriler neler? Artan nüfusla birlikte, yiyecek talebi de 2030 yılında %50 artacak. Artan nüfusla birlikte ortaya çıkan kentleşme tarımın üzerinde baskı oluşturmakta ve çay, üretim için diğer ürünlerle birlikte yarışmak zorunda kalacak. Nüfus değişikliğinin olumlu etkisi Çin ve Hindistan gibi üretici ülkelerde yerel çay tüketimini arttırmaktadır. Nüfus değişikliği orta sınıfın büyümesi ve kentli nüfusunun artması sonucu yeni oluşan ve gelişen pazarlar içilen çayın türünü de değiştirdi.


2. Kaynak Kısıtlamaları: Su, enerji ve hayati yiyecekleri elde etme baskısı çay endüstrisinde de baskı oluşturacak. Artan nüfusla birlikte kaynaklar yetersiz kalacak ve öncelikli olarak yaşamımızı devam ettirmek için su ve yemek gereklidir. Çay üretim sürecinin her aşamasında enerjiyi yoğun bir şekilde kullanıyor. Ancak suyu diğer ürünlere göre daha az kullanmasına rağmen özellikle iklim değişikliği sonucunda azalan suyla birlikte çayın üretimi de tehlikeye girmektedir.

3.İklim Değişikliği: Çay uzun yıllar yaşayan çok narin bir bitkidir ve sıcaklıklarda meydana gelen değişikliklerden kolaylıkla etkilenmektedir. İklim değişikliği aynı zamanda da çay bitkilerini etkileyen hastalıkların sayısını da arttıracak. İklim değişikliğinden en kolay etkilenen çay bazı ülkelerde yetişmektedir. Eğer aşırı mevsim olayları ürün yetiştirilen toprakları etkilerse, çay tarlalarını ve çay ücretlerini de etkileyecektir.


4.Toprak ve Üretkenlik Yarışı: Çay sektörü çoktan toprak yarışının farkına vardı. 2005 ve 2010 yılları arasında Endonezya’da çay ekili olan 13.000 hektarlık alana palmiye ve meyve ağacı dikildi. Diğer çay üreten ülkeler de çoktan toprak kısıtlığıyla karşı karşıya. Bir uzman bu Bir uzmanın belirttiğine göre: ‘Çayın gelişmesi Hindistan’da değil verimli ve iyi yetişme koşullarına sahip toprakları olan Afrika’da olacak. Afrika’daki en bereketli topraklara sahip olan Kenya bile kentleşmenin sonucu olarak toprak kısıtlığını yaşamaktadır.’

5. Tedarik Zincirindeki Güç Dengesi: Çay sektöründeki denge gelecekte değişebilir. Çay sektörü aynı zamanda gelecekte sektörde baskın bir rol oynayabilecek olan hazır çay pazarının gelişimini de görmüştür. Gelecekteki değer zincirindeki güç nerede olacak gibi sorular sorulmaya başlanmış.

6.Yeni İş Modellerinin Ortaya Çıkması: Yeni teknolojiler ve sosyal medya çay sektörünü dikkat çekici bir şekilde dönüştürdü. Açıkçası sektörde oluşacak olan yeni iş modellerini tahmin etmek oldukça güç fakat gelecekte çay sektörünün nasıl değişeceğini gösteren teknolojik, finansal işaretler mevcut. Kahve sektörü hızlı değişikliği görerek tek bardaklık kahve demleyen makinelere yönelmiştir. Artık bu makineler çay da demlemektedir. Büyük ihtimalle hazır çaylar sektörde önemli bir yere gelecektir.

7.Yeni gelişen ekonomilerde sürdürülebilir liderlik: 2012 yılında 6 ülkede 6.000’in üzerinde tüketiciyle yaptıkları bir araştırmaya göre gelişen pazardaki tüketiciler tarafından sürdürülebilir tüketim yönetilmektedir.

8.Tüketici davranışları: Gelişmiş dünyadaki pek çok tüketici tükettikleri yiyeceklerle bağlı değiller. Çoğunlukla yiyeceklerinin kaynaklarının nerde olduğu hakkında bilgi sahibi değiller. Aynı zamanda nasıl üretildiği ve çiftçiye ne kadara mal olduğundan haberdar değiller. Bu durum çay için de geçerli. Tüketiciler genellikle çayın üretiminin maliyeti hakkında bilgi sahibi değiller. Sosyal medyanın kullanımın artması sonucunda gelecekte tüketiciler tedarik zinciri hakkında daha fazla bilgiye sahip olacaklar ve dolayısıyla daha da yüksek standartlar talep edecekler.

9.Ücretlerdeki reformlar ve tedarik zincirindeki refah: Çay sektöründe genellikle ücretler düşük olmasına rağmen bazı ülkelerdeki ücretler minimum standartlara ulaşmış durumda. Önümüzdeki yıllarda da çalışanların refahı hala devam eden sorunlar arasında olacak. Refah sorunları özellikle geçici veya mevsimsel çalışan kişiler arasında çok daha yaygın.

10.İş gücünün elde edilmesi ve makineleşmenin artması: Çay yetiştirmek ve hasat etmek ciddi anlamda önemli bir emeğe ihtiyaç duyuyor fakat gençler genellikle şehirdeki hizmet sektöründeki iş alanlarında çalışmayı tercih ediyorlar. Gelecekteki çay üretimi için ihtiyaç duyulan emeğin kaynağı ne olacak sorusu bugünlerde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Röpartaj yapılan çoğu kişiye göre makineleşme çayın geleceğinin bir özelliği olacak.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.