Demirkent Ödülleri Sahiplerini Buldu

13 Kasım 2014

SOSYAL SORUMLULUK ÖDÜLÜ PAPİRUS KAĞIT SAN. A.Ş ‘YE TARİH ÖDÜLÜ YRD. DOÇ. DR. MUHARREM VAROL’A VERİLDİ.

DÜNYA Gazetesi’nin kurucusu Nezih Demirkent ve eşi Prof. Dr. Işın Demirkent adına basın, tarih ve sosyal sorumluluk alanlarında verilen Demirkent Ödülleri düzenlenen bir etkinlikle sahiplerini buldu. Demirkent Ödülleri kapsamında bu yıl Sosyal Sorumluluk Ödülü’nün sahibi, çoğu eğitim alanında 14 projeye imza atan Papirus Kağıt A.Ş’ ye oldu. Işın Demirkent Tarih Ödülü’nü ise ‘Islahat, Siyaset ve Tarikat’ adlı çalışmasıyla Yrd. Doç. Dr. Muharrem Varol aldı. Basın alanında ise ödül verilmedi.

Papirus Kağıt’a verilen Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü şirket sahipleri Şerafettin ve Cemalettin Dinçer’e DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ takdim etti. Demirkent Ödülleri sahiplerini buldu. Demirkent Ödülleri önceki akşam düzenlenen etkinlikle sahiplerini buldu. Bu yıl Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü Papirus Kağıt A.Ş alırken, Prof. Dr. Işın Demirkent adına verilen Tarih Ödülü’nün sahibi Yrd. Doç. Dr. Muharrem Varol oldu.

DÜNYA Gazetesi’nin kurucusu Nezih Demirkent ve eşi Prof. Dr. Işın Demirkent adına basın, tarih ve sosyal sorumluluk alanlarında verilen Demirkent Ödülleri önceki akşam düzenlenen bir etkinlikle dağıtıldı. Demirkent Ödülleri kapsamında bu yıl Sosyal Sorumluluk Ödülü’nün sahibi, çoğu eğitim alanında olmak üzere 14 proje gerçekleştiren Papirus Kağıt A.Ş oldu. Işın Demirkent Tarih Ödülü ise ‘Islahat, Siyaset ve Tarikat’ adlı çalışmasıyla Yrd. Doç. Dr. Muharrem Varol’a verildi. Bu yıl basın kategorisinde ödül verilmedi. Ödül gecesine DÜNYA Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Didem Demirkent, DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman Arolat, DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Demirkent Ödülleri Genel Sekreteri ve DÜNYA Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt ile jüri üyeleri ve davetliler katıldı. Bu yıl ödüller için çok sayıda başvuru yapıldığını ifade eden Rüştü Bozkurt, “Bir akademik çalışmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Öte yandan her şeyin maddeyle ölçüldüğü bir dünyada sosyal sorumluluklara kaynak ayırmanın ne kadar kutsal bir iş olduğunu öğrenmiş olduk. Bunlarla çok mutlu olduk. Bu yıl tarih ödüllerine 9 başvuru oldu” dedi.

Bu yıl Basın Ödülü Verilemedi.

Bu yılki ödül töreninde iki nedenden dolayı üzüntü yaşadıklarını aktaran Hakan Güldağ da “Hasan Yılmazer geçen jüri toplantımızda rahatsızlanmıştı. Daha sonra ödüllerde kendisi hastanede tedavi görüyordu. O toplantıdan sağlık dualarımızı göndermiştik ama maalesef onu kaybettik. Onu tekrar rahmet ve saygıyla anıyorum” diye konuştu.

Bir diğer üzüntülerinin ise Türk basının duayenlerinden Nezih Demirkent adına bir basın ödülü verilememesi olduğunu anlatan Güldağ, sözlerini şöyle sürdürdü. “Birçok başvuru oldu ama bugün Türk basınının içinde bulunduğu durum maalesef ciddi bir bunalımı yansıtıyor. Adeta bir yarılma içinde Türk basını. Jürimizle beraber düşündük ve hiçbir şekilde ödüle layık bir çalışma bulamadık. Hangi çalışmaya ödül versek bir şeyler eksik kalacaktı, bir şeyleri yanlış yaptığımızı düşünecektik. Buna karşın diğer ödülleri verirken jüri hiç zorlanmadı.

‘Çektiğimizi başkası çekmesin’

Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü Hakan Güldağ’ın elinden alan Şerafettin Dinçer, çok varlıklı bir aile olmamalarına rağmen kazandıklarını başta eğitim olmak üzere sosyal sorumluluk projelerine yatırdıklarını söyledi.

TBMM Üstün Hizmet Ödülü’nü de aldıklarını hatırlatan Şerafettin Dinçer, yeni ödülün en az öncekiler kadar özel olduğunu dile getirdi. İmkanlarının yetersiz olması nedeniyle lise ve üniversite eğitimlerini kardeşiyle birlikte İstanbul’da almak zorunda kaldıklarına dikkat çeken Şerafettin Dinçer, “Bizim çektiğimiz sıkıntıları başkası çekmesin. Doğduğumuz yer Tokat Zile’de lise yoktu. Zile’deki eğitimin kötü şartlarını gördüğümüz için kazandığımızı oraya yatırmalıyız düşüncesini paylaştık. Şu ana kadar 10 binden fazla okuyanımız var. Bunu yaparken anaokulundan başlayıp, üniversiteye kadar tüm eğitim kurumlarını yaptık. En son Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ne bağlı 4 yıllık İngilizce eğitim veren Turizm Yüksekokulu kurduk. Yanına bir de uygulama oteli yaptık. Yatırımlarımız devam ediyor. Zile’de 2 sağlık merkezimiz, Zile’ye gelen kızlarımız için yurdumuz var. Bir de yeni kararını verdik, Tokat’tan İstanbul’a gelenler için bir yurt yapılmasına katkı vereceğiz” diye konuştu.

‘Gelecek kuşak devam edecek’

Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında bir konuşma yapmasının istendiğini anlatan Cemalettin Dinçer de şunları söyledi:

“Orada ‘isimlerinizi mezar taşına değil, okullara yazdırın’ dedim. Şirketimize onlarca kişi geliyor. ‘Sizin okullarınızda okudum’ deyip teşekkür ediyorlar; dua ediyorlar. Bundan daha güzel bir şey olamaz. 3 lisemiz var. Anaokulumuz, ilkokulumuz, ortaokulumuz, üniversitemiz, uygulama otelimiz, 2 sağlık merkezimiz var. Şu anda bile okulda bir şey lazım olsa müdür arıyor, biz de elimizden geldiğince destek oluyoruz. Doğduğumuz yer olduğu için tüm yatırımlarımızı Zile’ye yapıyoruz. Bizden sonra çocuklarımız da aynı kararlılıkla sosyal sorumluluk projelerini yürütecek” dedi.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.